Trahom ile mücadele
Théa Vakfı'nın Kuzey Kamerun’daki tarihi neredeyse 20 yıl geriye dayanmaktadır.
Dünya Sağlık Örgütü (W.H.O.) 1990'ların ortasında Trahomun 2020 yılına kadar Küresel Olarak yok edilmesi için birlik oluşturarak (GET 2020) çalışma başlatmıştır ve inovatif SAFE stratejisini geliştirmiştir.SAFE, trikiazis için cerrahi (S), antibiyotik (A), yüz temizliği (F) ve çevresel önlemlerden (E) oluşmaktadır. Tıbbi ve cerrahi önlemler, hijyen eğitimi ile birleştirilerek en üst düzeyde etki sağlanması amaçlanmıştır.
Bununla birlikte, W.H.O. için antibiyotik tedavisi önemli bir araç olmaya devam etmektedir.Bu nedenle, 1997’de W.H.O. yoksul ülkelerde trahomun ortadan kaldırılması için kısa tedavi protokolü ile etkili olan bir topikal antibiyotiğin acil olarak geliştirilmesi için ilaç endüstrisine küresel çağrıda bulunmuştur.
Théa bu çağrıyı dikkate aldı ve böylece 1999’da trahomun tedavisinde kullanılmak üzere göz damlası geliştirmek amacıyla bir programı başlatmıştır. Bu program kayıt işlemleri ve klinik çalışmalarda karşılaşılan zorluklar nedeniyle 8 yıl sürmüştür.Maceranın ikinci kısmı ise 2008'de başlamıştır.Bu yeni antibiyotik göz damlalarının 2 160 000 dozu Kuzey Kamerun'daki Kolofata bölgesine gönderilmiştir ve sağlık görevlileri tarafından üç tedavi kampanyasıyla 115 000 kişinin tedavisinde kullanılmıştır.
Neden Kolofata? Ülkenin kuzeyinde bulunan bu bölge, göz hastalıklarına her zaman ağır bedel ödenen bir bölgedir, çünkü şaşırtıcı olmayan bir şekilde, 3 yıl önce Kamerun ulusal programı çerçevesinde körlük ile mücadele etmek için kurulan yardım derneği O.S.F. tarafından bu kasabada bir ankette 1-10 yaş arasındaki çocuklarda aktif trahom prevelansının %21 olduğu bulunmuştur.
Başarıya hızla ulaşıldı.
Öncelikle, tedavi süresi oldukça kısaydı: Sabah ve akşam verilen üç gün süreli tedavi yeterlidir.
Ayrıca, ilk tedavi kampanyasından kısa süre sonra aktif trahom prevelansı %6.3'e ve üçüncü kampanyanın bitiminden bir yıl sonra ise %3'e düşmüştür.
Jean-Frédéric Chibret'in eşlik ettiği bir Théa Vakfı ekibi, son tedavi kampanyasından 3 yıl sonra Ocak 2013'te başka bir kampanyanın yararlı olup olmayacağını değerlendirmek üzere Kamerun'a dönmüştür.
Bu değerlendirmenin sonucunda: Dr. Abdou Amza'nın görev raporunda aktif formların prevelansının %5.2 olduğu hesaplanmıştır.
Uygulanan tedavinin ciddi oküler veya sistemik yan etkileri olmadığı ve çok iyi tolere edildiği görülmüştür.
Bununla birlikte Théa Vakfı, O.S.F. yardım derneği aracılığıyla bazı köyleri hedef alarak 15000 kişiyi daha tedavi etmeyi planlamaktadır.
Bu arada bir şeyden emin olabiliriz: Kolofata da elde edilen sonuçlar enfeksiyon oranının yakında epidemik seviyenin altına düşeceğini ve hastalığın yok edileceğini düşünmemizi sağlamıştır.
Kuzey Kamerun'da trahomun ortadan kaldırılması artık mümkün görünmektedir. Yakın gelecekte dünyanın geri kalan tüm hiperendemik bölgelerinde neden mümkün olmasın?